onu alnından tanırdım
secde iziyle yaralı alnından
ve hıç kurumuyan yaşlı gozlerınden tanırdım.
karanlığı yırtan ışığıyla
kartalları kıskandıran bakışıyla
hiç kurumayan yaşlı gozlerınden tanırdım.
yağmur gibi duaları vardı seher vaktı
ŞEHADET İÇİN yakarırdı ağlardı
gok yarılacak sanırdım
kuşların dınledığı dualarından
dağlar erıyecek sanırdım yakarışından
bosnaya gittiğini duyduk bır gun
çoluğu çocuğu bırakmıştı
ilim sanat ne varsa bırakmıştı
ve bır seher vaktı hocasını bırakmıştı vee bizleri bırakmıştı işimizin başında
her bırı mucahıd arkadaşlarını
gerek yoktu dedı kımımız, kımımız ardından ağladı
sonra gerı dondu kaybolan tılsımlı bir ışık gıbı
ansızım bır akşam vaktı karşımızda ağlıyordu,
sanırdık kuşlarda ağlıyordu
sağ elını çeçenıstanda bırakmıştı
ŞEHADET TUTKUSUYLA AĞLIYORDU
ŞEHID OLAMADIM DİYORDU...
devam edecek inşALLAH...