Gulseda Hak Yolunun Yolcusu
Gulseda Hak Yolunun Yolcusu Sitesine Hoşgeldiniz.
Lütfen Üye Değilseniz Üye Olun.
Üye İseniz Giriş Yaparak Devam Ediniz.
Gulseda Hak Yolunun Yolcusu
Gulseda Hak Yolunun Yolcusu Sitesine Hoşgeldiniz.
Lütfen Üye Değilseniz Üye Olun.
Üye İseniz Giriş Yaparak Devam Ediniz.
Gulseda Hak Yolunun Yolcusu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Hoşgeldin; Misafir !
Ölüm Bize Gelecek.Ya Yatakta Ya da Apaçi İle. Ben Apaçi'yi Tercih Ediyorum..
 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 susa katliamı

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
admin
Administratör

Administratör
admin


Mesaj Sayısı : 152
Reputation : 12
Kayıt tarihi : 17/08/09
Nerden : Bingöl

susa katliamı Empty
MesajKonu: susa katliamı   susa katliamı Icon_minitimePerş. Ağus. 20, 2009 2:14 pm

Aziz İslam şehitlerini Rahmetle Anıyoruz...El Fatiha.



"ALLAH-u Ekber!"Son sözü bu olmuştu Hüseyin’in. İhtimal ki ALLAH’n büyüklerin büyüğü oluşuna hakke-l yakin derecede şahit olmuş ve bu müşahede tekbir olup dudaklarından dökülmüştü. Bu, yıllar yılı birbirinden uzak kalmış sevgililerin kavuşurken yüreklerinden kopan çığlıktı. Dar’ul hizmet olan dünyadan dar’ul ücret olan ahirete atılan ilk adım işte bu çığlığa, "Allahu Ekber" hakikatinin haykırılmasına zemin hazırlamıştı.


İslam güneşinin kapkara gecelere inat doğudan yükselmeye başladığı yıllardı. Sene 1992. Kur’an; onca tahribata ve yıkıma rağmen, ıslah etmek, dertlere deva olmak gayesiyle talebelerine bağrını açmıştı. ALLAH’ın kelamına günden güne büyüyen bir rağbet vardı. "İza cae nasrullahi…(ALLAH’ın yardımı geldiği zaman)" bir kez daha mü’min gönülleri okşuyor, "We reeyten-nase yedxulune fidinillahi efwace(İnsanları bölük bölük ALLAH’ın dinine girerken gördüğün zaman)" gözle görülüyordu. İnsanlar fewc fewc ALLAH’ın evlerine, Kur’an’ın sıcacık iklimine koşuşuyordu. Ve Kur’an aşıkları Resulullah’tan(s.a.v) ve selef-i salihinden miras kalan bu yolu yürümenin heyecanını yaşamaktaydı. Bülbülün güle aşkı misali Kur’an aşkıyla hakkı ALLAH’ın dinini, taliplere haykırma azmindeydiler. Bunlar güzergahı ALLAH rızası olan bir otobüsün yolcuları, lafzullahı terennüm eden bir tesbihin taneleri, buram buram asr-ı saadet kokan bir bahçenin gülleriydi. Onlar asra imanı, ihlası, sadakati ve şehadeti nakşedecek erler olup Bediüzzaman'ın nurlu yolunun yolcuları, Rehber Hüseyin'in aşk kokan yarenleriydi. Rabbaniler deryasının birer damlası olan bu insanlar "O razı olsa bütün dünya küsse ehemmiyeti yok" diyecek derecede ihlasla İ’lay-ı kelimetullahı yegane vazife bilen bir davanın davetçileriydi.
Yürekleri kainat genişliğinde olan bu Müslümanlar, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinin Küçücük ve şirin bir köyü olan Susa’da (Yolaç) Kur’an hizmetini yapmaktaydılar. ALLAH’ın kelamı olan Kur’an-ı azimü-ş şanın hakikatlerini yaşamak, paylaşmak ve yaymaya çalışmak ALLAH’ın sevgilisi, Kainatın Efendisi Hz. Resulullah’tan kalan en kıymetli hazineydi ve onlar bunun taşınma şerefine talip olmuşlardı. İnsanlar Kur’an penceresinden baktıkça, karanlıklar dağılıyor, toplumda günden güne yayılan İslam ahlakı, kulluk bilinci yerleşiyordu. Artık kula ve sair yaratılmışlara kulluk sona eriyor, insanlar ALLAH’a kul olmanın hazzını tadıyordu. Büyük-küçük İslam’ı yaşama azminde olan her bir gönül huzuru bulmanın, namazlarını camilerde eda etmenin, Kur’an dersi alıp vermenin, insanlar arasında Kur’an ahlakını, Resulullah(s.a.v) sevgisini yaymanın verdiği duyguyla uçarcasına evlerine dönüyor, mutmain bir halde başlarını yastıklarına koyup, mışıl mışıl uykulara dalıyordu.
Ancak tablo bundan ibaret değildi. Bir diğer taraf vardı ki, bu, doğan güneşten rahatsızlık duyan, gözleri İslam güneşine kör yarasaların rahatsızlığıydı. Karanlık gecelerin kapkara yüzleri olan bu güruh Mülhid zihniyetin bölgesel temsilcilerinden başkası değildi. Gündüz onları rahatsız ederdi. Zira kendilerine rab olarak kabul ettikleri menfaatleri, heva ve hevesleri, kendilerine köle edindikleri insanlar üzerindeki sinsi emelleri güneşin varlığıyla tehlikeye düşüyordu. "O inkar edenlerin dostu ise tağuttur, onları nurdan karanlığa götürür" ayetinin işaret ettiği bu bedbatlar İslam’dan rahatsızlık duyuyor ve islama her fırsatta engel olmaya çalışıyordu. Bunu, İslam’ın adını kullanarak da olsa yapmaktan geri durmayan ancak dini ‘afyon’ olarak gören köhne bir zihniyetin temsilcileri olan bu güruh Hz. Adem’e karşı büyüklenen Şeytanın ve şeytanın vekilleri olan Kabillerin, Nemrudların, Firavun ve Ebu Cehillerin; kısacası hakkın karşısında batıl cephesinde yer alan Müfsidlerin vazifesinin icrasına ve devamına talip bedbathlardı.
Tarihler 26 haziran 1992’yi gösteriyordu. Susa(Yolaç) köyünde bir *****a akşamı. Mü’minler ALLAH’a karşı sorumluluklarını yerine getirmek niyetiyle yatsı ezanıyla beraber camide toplanırlar. Namaz kılınır, tesbihatlar yapılır. Bu sırada caminin etrafında bir ses işitilmiştir. Camidekiler bunun ne olduğunu anlamaya çalışırken kapı tekmelenerek içeri giren eli silahlı mülhidler mü’minleri dizerek nutuk atmaya başlarlar. Bu çirkef anlayışlı karanlık çehreler İslami yaşama izin vermeyeceklerini ağızlarından saçılan köpüklerle ifade ederler. "Sizi şimdi elimizden kim kurtaracak?" sorusuna korkusuzca ve mü’mince "ALLAH!" lafzı yükselir. Bunun üzerine daha da köpüren mülhidler bu cesaret karşısında "Hani ALLAH! Hadi gelsin de sizi kurtarsın" diyerek inkar kokan düşüncelerini saçarlar. Eller bağlanır. Ve zulümlerinde kan emici Sırpları, Siyonistleri aratmayan bu mülhidler mü’minlere kurşun yağdırmaya başlar. Karanlığa çekildiklerinde arkalarında Susa Köyü Camisinde 10 şehid ve birkaç yaralı bırakmışlardır. Bulutlar dağılıp dağlara çekildi. Ancak dağ bu katliama üzüldü. Sarsılıp yutmak istedi bu zalimleri.

Zalimlerin mü’minlere olan kini Buruc suresinde söyle açıklanır: "Bu kafirler, mü’minlerden, sırf göklerin ve yerin mülkü kendisine ait, Aziz ve Hamid olan ALLAH’a iman ettikleri için intikam aldılar. ALLAH her şeye şahittir." Ve Cenab-ı ALLAH takib eden ayet-i kerimede zalimleri şu şekilde uyarmaktadır: "Ama mü’min erkek ve kadınlara işkence ederek onları dinlerinden çevirmeye uğraşanlar, eğer tevbe etmezlerse, onlara cehennem azabı vardır. Yakıcı azap da onlaradır." Ve mü’minleri de teskin edici şu müjdeyi vermiştir: "Şüphesiz iman edip salih amel işleyen insanlara, içlerinden ırmaklar akan cennetler vardır. Bu, büyük kurtuluş ve mutluluktur." İşte ALLAH’a verdikleri sözde durup, canlarını ALLAH’a kurban olarak sunan unutulmaz ALLAH aşıklarının adları: Muhammed Huseyn, Medeni, Mekki, M. Zeki, M. Said, Hacı Ahmed, M. Emin, Adnan, M. Ali, Molla Abdülhalık. ALLAH kendilerine sınırsız lütuf ve ikramlarını nasib etsin. Şehadetleri makbul olsun. Rabbimiz şehidleri ve yakınlarını şefaat nimetiyle sevindirsin. Ve ALLAH bizleri de dünyadan iman ve şehadet olmaksızın çıkarmasın. Amin.

-26-HAZİRAN-1992 yıllı günlerden perşembe idi.
-Her zaman olduğu gibi bu akşam da susa müslümanları toplanıp camiide KURAN dersi gürmek için yolla koyulmuşlardı 15 kahramandılar.
-Bunlar(yarasa yani gecelerin köpeklerinden habersiz)camiiye gitmeye başlamışlardı.
-Her şey günlük gülistanlıktı camiide yatsı namazlarını kılıp önce sohbet tefsir dersi görüp KURANI KERİM okumaya başlamışlardı.
-Tam o esnada gelen bir haber askerlerin köyü bastığını söylüyordu,buna aldırış etmeden okumalarına devam eden müslümanlar bir anda CAMİİNİN kapısının sert bi şekilde açıldığını görünce ayağa kalkıp kim olduklarına bakmışlardı.
-Askerleri karşılarında görünce seslerini çıkarmadan beklemişlerdi,asker kıllığına girmiş PKK kafirlerinin komutanı öne çıkıp tüm müslümanları dışarıya çıkarmış onları duvara camiinin duvarına dizmişlerdi.(ne kadar kafir şerefsiz olduklarını ne kadar da korkak olduklarını asker kıllığına girip belli etmişlerdi.)
-Tam o esnada ayakkabılarına bakan BÜYÜK ŞEHİD BÜYÜK KAHRAMAN İMAM HÜSEYİN ONLARIN ASKER OLMADIKLARINI ANLAMIŞTI(belkide kurtulan 5 mücahid onun tekbir sesiyle kurtulmuştu)TEKBİR GETİREREK BUNLARIN ASKER DEĞİLDE PKK KAFİRLERİNİN OLDUĞUNU SÖYLEYİP KAÇIN DEMİŞTİ ORDAKİ KARDEŞLERİNE.
-AMA FIRSAT VERMEYEN KAFİRLER KELEŞLERLE TARAMAYA BAŞLAMIŞLARDI BİLE.
-TANIDIKLARINDAN DOLAYI KORKAN LENİNİN PİÇLERİ KAÇMAYA BASLAMIŞLARDI.
-ONLAR KAÇINCA ZANNEDİYORLARDI Kİ KURTULACAKLAR,AMA NEREYE KADAR ....HİZBULLAHİLERİN FERDLERİ BUNLARI YANLARINAMI BIRAKMAYACAKTI....15 MÜSLÜMANDAN 10 U ŞEHİD OLMUŞTU.....YARALANAN MÜSLÜMANLARA İSE ARABA VERMEYEN KÖYDEKİ LENİN PİÇLERİNİN YÜZÜNDEN TRAKTÖRLE ZORLA SİLVANA YETİŞTİRİLMİŞTİR VEDE KURTULABİLMİŞTİRLER.....OLAYDAN HEMEN SONRA YANİ ŞEHİDLERİMİZİ DEFİN ETTİKTTEN SONRA OPERASYONA BAŞLAYAN HİZBULLAHİ FEDAİLER İNTİKAMLARINI TEK TEK ALMIŞ ONLARI ANALARINA BAĞISLAMAK YERİNE ZEBANİLERE TESLİM EDEREK KARDEŞLERİNİN İNTİKAMINI ALMIŞLARDI HEMDE HER ŞEHİDE 10 KİŞİYİ KURBAN EDEREK ......SUSA TEK AĞLAMAMIŞTI O GÜN DAĞLAR TAŞLAR HAYKIRIYORDU DAĞLAR TAŞLAR AĞLIYORDU......YARAB BİZİDE KAT ARALARINA BİZİ ONLARIN ŞEFAATİNDEN ESİRGEME BİZLERİ YOLLARINDAN AYIRMA........SUSA SUSA SUSA BEHESTİ-ZEHRA BEHESTA-SUSA

Onlar şereflice ölmeyi(şehadeti) şerefsizce yaşamaya tercih ettiler.
-ALLAH şehadetlerini kabul etsin-

(kalemimden) Susa___

utanmaz mı? zifiri karanlıklar,
yollarımıza pusu kurmaktan
usanmazmı
arlanmazmı .yiğit koçaklarımızı yutmaktan..
anlamazmı nuru münevver aralıksız meşalaedir nezih kalplere
duymazmı karanlıkları yırtan huseyinin ayak seslerini..

Matem tutun ey dağlar karaları kuşanın
Kahrolun ey dağlılar aleve hazırlanın ,
yanın cayır cayır yanın..

sen hakikatin haykırışısın
sen ümmetin uyanışın
tükenmiş bir neslin doğuşusun ey susa ...

susamıştık sana,bir yudum mutluluğa..
keşmekeş bir hayatın sefaletinde bocalandık
mülahaza etmeden..

sen abı hayatsın ..ey susa
içmeliydik iksirini kana kana
duymadı çığlını sağır dünya

gönül gözleri ama olan göremezdiki...
mühürlüydü kalpleri dünyaya tapanların
anlayamazdılar haykırışını..

sen bir baharsın ey susa
çorak toprakları kanınla suladın
umutları yeniden yeşerttin,

pörsümüş coğrafyamda
sen bir şerefsin ey susa
izzetinle dirilttin ayakta uyuyanları..

aşkın ile uyandırdın hakkı arayanları
sen bir hareketsin ey susa
vuslata açtın kanatları...

sen huseyni direnişin nişanesisin
sefil bırakılan yurdun bir güneşisin
karanlık dünyamıza bir meşalesin
ilk gözyaşımızsın sensin ey susa...

en müessir feryadımsın ey susa
yolda kalmışlara ,dünya ya dalmışlara
Tefekkürsün ey susa
senin ile son verdik arayışlara

Kerbela yolunu gösterdin bize
hüzün tasa gam yok biz döndük öze
küfür ,neticeye mahkumdur gelecek dize.
mekkenin fethi gibi ,Kudüs gibi ey susa

ey haziranın sonu
gönüllere nakışlı,
Ey susa
Ey yaz yağmuru..

Ey kuran aşıkları aziz şehidler
hubeybin yoldaşları narin çiçekler
bilinizki Gönül borçlusuyuz size,
.ve meşale elimizde
,Ruhunu şad olsun
davanız ahdimiz olsun
ALLAH şahidimiz olsun
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://gulseda.yetkin-forum.com
 
susa katliamı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» susa gülleri

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Gulseda Hak Yolunun Yolcusu :: İslami Konular :: Şehitlerimiz-
Buraya geçin: