Gulseda Hak Yolunun Yolcusu
Gulseda Hak Yolunun Yolcusu Sitesine Hoşgeldiniz.
Lütfen Üye Değilseniz Üye Olun.
Üye İseniz Giriş Yaparak Devam Ediniz.
Gulseda Hak Yolunun Yolcusu
Gulseda Hak Yolunun Yolcusu Sitesine Hoşgeldiniz.
Lütfen Üye Değilseniz Üye Olun.
Üye İseniz Giriş Yaparak Devam Ediniz.
Gulseda Hak Yolunun Yolcusu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Hoşgeldin; Misafir !
Ölüm Bize Gelecek.Ya Yatakta Ya da Apaçi İle. Ben Apaçi'yi Tercih Ediyorum..
 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Fıkıh Öğrenmenin İslamda Önemi

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
admin
Administratör

Administratör
admin


Mesaj Sayısı : 152
Reputation : 12
Kayıt tarihi : 17/08/09
Nerden : Bingöl

Fıkıh Öğrenmenin İslamda Önemi Empty
MesajKonu: Fıkıh Öğrenmenin İslamda Önemi   Fıkıh Öğrenmenin İslamda Önemi Icon_minitimeC.tesi Kas. 21, 2009 1:36 pm

Fıkıh Öğrenmenin İslamda Önemi

Büyük fıkıh âlimi Abdullah bin Abbas namaz kılıyordu. Yanında isetasavvuf âlimlerinden Tavus ile Atâ oturuyorlardı. Ansızın bir adamodaya girdi. Önce selâm verdi, hemen arkasından da sualini sordu:

İçinizde fıkıh bilen kimdir? Ona bir sual soracağım.

Tavus ile Atâ, sualini sormasını istediler. Adam müşkülünü şöyle anlattı: Abdest aldıktan sonra, sık sık beyaz bir akıntı geliyor. Bundan dolayıhuzursuz oluyor, üzülüyorum. Hattâ bu akıntı yüzünden gusletmemicabettiğini de zannediyorum. Ne dersiniz, idrar yolundan gelen buakıntıdan sonra hemen gusül yapmam gerekir mi?

Atâ ile Tavus karşılıklı bakıştılar. Sonra durumu iyice anlamak için mukabil sual sordular:

Geldiğini söylediğin akıntı, çocuğun ana rahmine düşmesine sebep olan akıntıdan mıdır?

Evet, ta kendisi!

Öyle ise, dediler, bu akıntı gelince sana gusül farz olur!

Adam bu cevaba çok üzüldü. Kederli şekilde kalkıp giderken ölenlerinarkasından okunan âyeti okuyordu: ?İnnâ lillâh ve innâ ileyhi râciûn!? Bununla abdestten sonra sık sık gelen bu akıntı yüzünden üstüstegusletmesinin ne kadar zor olduğunu söylemek istiyor, hattâ bu kadarfazla guslün kendisine ölüm gibi geldiğini ima etmek istiyordu.

Tam bu sırada namazını bitiren Fıkıh âlimi Abdullah bin Abbas sordu:

Sual sahibi nereye gitti?

Şu tarafa doğru gitti. Hem de üzülerek, dediler.

Hemen yetişin, onu bulup getirin, diyen Hazret-i İbn-i Abbas, dönerek Tavus ve Atâ Hazretleri?ne sordu:

Siz bu adama abdest aldıktan sonra gelen (bahsettiği akıntıdan dolayı) gusül lâzım geleceğini hangi âyet ve hadîste gördünüz?

Cevap verdiler: Âyet ve hadîste bunun aynını görmedik. Ama çocuk doğmasına sebepolan akıntının gelmesiyle gusül lâzım geleceğini biliyoruz. Bukesindir. İşte bu zattan da o akıntı gelmemiş midir?

Hayır, gelmemiştir! Bu akıntı guslü gerektiren akıntıdan sayılmaz.Sorulması lâzım gelen başka hususlar vardı işin içinde. Onunaydınlanması lâzımdı ki doğru cevap verilsin.

Bu sırada yoldan çevrilen adam içeri girdi. Abdullah bin Abbas yeniden sordu: Abdest aldıktan sonra mesaneden geldiğini söylediğin o akıntı, sanalezzet vererek, şiddetle mi, yoksa zevk vermeden, yavaşça mı geliyor?

Hiç zevk vermeden, hem de yavaşça, sızıntı halinde geliyor.

Bir sual daha sordu: Peki, bu akıntıdan sonra kendinde bir bitkinlik, yorgunluk hissediyor musun?

Hayır, hiçbir bitkinlik ve yorgunluk hissetmiyorum!

Bu defa fıkıh âlimi kelimelere basa basa fetvasını verdi: Haydi git, bu akıntıdan dolayı sana gusül lâzım gelmez. Sadece abdestin bozulmuş olur, o kadar. Zira bu, sıhhî rahatsızlıktan dolayıgelen özür akıntısıdır; guslü farz kılan zevk akıntısı değildir! Böylece adamı büyük bir sıkıntı ile huzursuzluktan kurtaran Abdullahbin Abbas, Resûl-i Ekrem Hazretleri'nden işittiği bir hadîsi de şöyleanlattı:

Fıkıh bilen bir kişi, bilmeyen bin kişiden daha kuvvetli karşı koyar şeytana.

Anlaşılan, fıkhı tam bilmeyen bu muhterem zatlar, sual sahibini herdefasında gusletmeye mecbur bırakacaklardı. Bunu yapmak ise kolaydeğildi. Bu fetva, onu vesveseye itmek, şeytana mağlûp etmekti. Ama fıkıh ilmini tam bilen bir kişi ağır külfetten onu kurtarıp kolaya yöneltmiş, vesveseye fırsat bırakmamış. Şeytana karşı koydurmuştu.

Demek ki, fıkıh ilmi ihmal edilemez, basite alınıp da terkedilemez.Dinî hayatın kolaylığı ve doğruluğu ancak fıkıh ilmini bilmeklemümkündür.

Not: Bu olaydan tasavvufun boş olduğu sonucu ortaya çıkmamalıdır. Kulhem fıkıh hemde tasavvuf yolunda ilerlemelidir. Bu konuda İmam-ı MalikHz. leri şöyle buyurur:

Fıkıh öğrenmeyip, tasavvuf ile uğraşan dinden çıkar,zındık olur. Fıkıh öğrenip tasavvuftan haberi olmayan bid'at ehli, yanisapık olur. Her ikisine kavuşan hakikate varır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://gulseda.yetkin-forum.com
 
Fıkıh Öğrenmenin İslamda Önemi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Gulseda Hak Yolunun Yolcusu :: İslami Konular :: Fıkıh-
Buraya geçin: