Ağlamak istiyorum artık, kurumuş göz pınarlarıma inat Kucaklamak istiyorum hepinizi tek tek,aramıza giren nefsime inat Başlarında çuvaldan taçlarla,kardeşlerimiz esir Kocaman yürekleri Ammarlara gebe Her biri Sümeyye her biri Yasir… İbrahimleşen anaların adaklarıdır göğüslerine madalya sıkılan gençler, Bir ölüp bin dirildiler, şimdi daha da dinçler.. Minik ellerini bir görsen nasıl kavramış sapan taşını Ve umursamadan akan gözyaşını Nasıl koymuş dev panzerlerin altına ufacık başını Ve biz sadece izlemekteyiz… Dev yürekli cücelerle, cüce yürekli devlerin amansız savaşını… İmamesi kopmuş tesbihin taşları gibiyiz Yoksa bu küf tutmuş çağın fitnesi biz miyiz? Artık tekbirlerimde görünmüyor kabe? Artık rüyalarımda Rasulullah yok? Korkuyorum ya dolarsa vade? Ya ruhumu öldürürse diken sandığım Çok korkuyorum çok… Genzim yanıyor,titrek ayaklarımda bir telaş Sanki bana geliyor Filistin’den atılan her taş… Sanki beni de vuruyorlar, yıkılan diğer yarım Sanki her tabutun içinde ben de varım… Gecelerim zifiri karanlık, gündüzlerim alev kırmızı… Yüreğim bir deniz , Filistin deniz kızı, Acıların katmer katmer ,toprağına kan düştü Can tenden ayrılmadan leş kargaların üşüştü Sabret Filistin,biraz daha dayan; Bak Ebabiller senin için taş toplamaya gitti Musa elinde asa ile kızıldenizi geçmek üzeredir Süleyman birazdan gelir, Belli ki Hüd hüd kuşu yine geç kaldı, Selahaddin mancınıkları hazırladı kapıda bekliyor Peki ya ümmet! Çelik namluların ucunda dururken cennet Gömleği önünden yırtılan koca bir ümmet Şimdi elleri yakamızdaki Filistinli çocuklar, Ne çikolatamız oldu bizim diyorlar, ne de lunaparkımız Filistin de mi doğmak bizim sizden farkımız Bende çocuğum bende uçurtma istiyorum,benimde pilli oyuncaklarım olsun Beni de bindirin çarpışan otomobillere , Bende arefe gecelerinde yatarken bayramlıklarımı başucuma koyup,sabah kalkınca bir yanımda annemi diğer yanımda babamı görmek istiyorum ; Anne…Baba… Vazgeçtim arkadaş ben sadece annemi ve babamı istiyorum. Senin olsun uçurtmalar,pilli bebekler, çarpışan otomobiller Sen lüks dairenin klimalı odalarında ezgiler,ilahiler dinle Gece klüplerinde,tenis kortlarında buluş rabbinle Sohbetleriniz olsun Birbirinden güzel hikayeler anlatın birbirinize , Rasulullahın mührünü öptürün ukaşeye, Kızgın kumlara yatırın Bilal-i Habeşiyi, Kefen bulamayın Musab Bin Umeyre , Abdurrahman bin avfın malını dağıtın bütün fakirlere Ebu Hureyrenin karnına taş bağlayın , Ve ne olur ömrünüzde bir defa,bir defa da bizim için ağlayın…
(KOCAYÜREK)
cemm Moderatör
Konu: Geri: AĞLAMAK İSTİYORUM Paz Ekim 11, 2009 1:30 pm
selamun aleykum
cemm Moderatör
Konu: Geri: AĞLAMAK İSTİYORUM Paz Ekim 11, 2009 1:36 pm
Ebu Hureyre’nin (r.a.) haber verdiğine göre: Hz. Peygamber S.a.v Cuma gününden bahisle; “Onda öyle bir vakit vardır ki, hiç bir Müslüman kul namazda bulunup ve o saate rast getirip, Yüce Allah’tan bir şey dilemez ki, Allah ona dilediğini bahşetmesin” buyurmuş ve o vaktin kısa olduğunu anlatmak için eli ile işaret etmiştir. Cuma gününün tüm islam alemi için hayırlara vesile olmasını dilerim. Yarabbi en kısa zamanda hayırlı bir iş nasip et ve kimseyi açlıkla, fitneyle imtahan etme. Amin
cemm Moderatör
Konu: Geri: AĞLAMAK İSTİYORUM Paz Ekim 11, 2009 1:36 pm
Ebu Hureyre’nin (r.a.) haber verdiğine göre: Hz. Peygamber S.a.v Cuma gününden bahisle; “Onda öyle bir vakit vardır ki, hiç bir Müslüman kul namazda bulunup ve o saate rast getirip, Yüce Allah’tan bir şey dilemez ki, Allah ona dilediğini bahşetmesin” buyurmuş ve o vaktin kısa olduğunu anlatmak için eli ile işaret etmiştir. Cuma gününün tüm islam alemi için hayırlara vesile olmasını dilerim. Yarabbi en kısa zamanda hayırlı bir iş nasip et ve kimseyi açlıkla, fitneyle imtahan etme. Amin