Tevhid sahibinin kalbine, huzur ve emniyet doldurur Müşriklerin kalbine hücum eden korkulardan o, etkilenmez, muvahhid insanın kalbi, diğer insanların etkisinden kurtulamadı rızık endişesi, ecel, insan, aile efradı, cin ve benzeri şeyler, ölüm ve ölüm ötesinden gelen korkulara kapalıdır Muvahhid mü’min ALLAH’tan başka hiçbir şeyden ve hiçbir kimseden korkmaz Bunun için diğer insanlar korktukları zaman o emin; başkaları huzursuz olduğu zaman o huzurlu, berikileri tedirgin olduğu zaman o sakin ve rahat olur
Kur’an-ı kerim bu konuda İbrahim(as)nın müşrik kavmi, onu putları ve ilahlarıyla korkutmaya çalıştıkları zaman onların bu hallerine hayret ederek verdiği beyanatta şöyle diyor; “Hem siz, ALLAH’ın size(Tanrı olduklarına dair) hakkında hiçbir delil indirmediği şeyleri ona ortak koşmaktan korkmuyorsunuz da ben sizin (O’na) ortak koştuğunuz şeylerden nasıl korkarım? Şimdi biliyorsanız (söyleyin) iki topluluktan hangisi (tek ALLAH’a inananlar mı, yoksa ALLAH’a ortak koşanlar mı) güvende olmaya daha layıktır?”(En’am 81)
ALLAH, iki topluluktan hangisi emniyete daha layık olduğunu beyan ederek şöyle buyuruyor: “Onlar ki iman ettiler ve imanlarına zulmü(şirki) karıştırmadılar İşte emniyet onlar içindir ve doğruyu bulanlar da onlardır”(En’am 82)
Bu emniyet, bizzat insan ruhunun derinliklerinden doğan emniyettir Yoksa polis korumasının emniyeti değildir Bu, tevhidin dünyada sağladığı emniyettir, ahirette sağladığı emniyettir, ahirette sağladığı emniyet ise, daha büyük ve daha süreklidir
Buhari’nin tespit ettiği bir hadis-i şerifte İbn-i Abbas(ra) şöyle demiş: “ Onlar ki iman ettiler ve imanlarına zulüm(şirk) karıştırmadılar…” ayeti indiği zaman, ey ALLAH’ın Rasulü! Hangimiz nefsine zulüm etmez ki? Dedik Buyurdu ki; Dediğiniz gibi değildir, Lokman’ın çocuğuna dediği tavsiyeyi duymadınız mı? “Ey oğulcağızım ALLAH’a şirk koşma! Muhakkak ki şirk büyük bir zulümdür” (Lokman 13) “İmanlarına zulüm karıştırmadılar” ifadesiyle sunulan ayetten maksat: Onlar dinlerini yalnız ALLAH’a tahsis ettiler ve tevhidlerini şirke bulaştırmadılar, demektir