Biri görünüyor uzaklardan...
Hava sisli ve puslu, seçilmiyor hiç bir suret...
Gözlerim efendime hasretliği anlatırcasına nemli...
Bakıyorum uzaklara, görünmeyen sureti seçmek için...
Gözlerimi kısıyorum, kısdıkça nemler tomurcuk olup dökülüyor bir bir..
İki cihanın efendisine akıyor ne de olsa diyorum ve bir tomurcuğa bile dokunmuyorum.
Biri görünüyor uzaklardan...
O göründükçe içim titriyor, yüreğim ısınıyor...
Etraf nurlanıyor ve gözyaşlarım her saniye daha da artıyor.
"Bu efendim mi acaba" diyorum ve koşmaya başlıyorum.
Koşuyorum, koşmasına ama bir adım bile yaklaşamıyorum ona...
Yoruluyorum ve düşüyorum sahra çöllerinine doğru...
Biri görünüyor uzaklardan....
Yiğit mi yiğit birine benziyor, beyaz bir atın üzerinde...
Öyle uzaklardan bana bakıyor, sanki bakışları nakış nakış içime işliyor.
Ben ise eteklerimin kenarlarını sıkarak ve gözyaşlarımla;
"Efendim beni de al yanına, bu gözler sana hasret"
"Bir kere olsun göreyim o cemaailini, nurundan kör olacaksa olsun bu gözlerim
Bir kere bile şikayet etmem sana".....
Biri görünüyor uzaklardan....
Sahra çöllerinde bir ben, bir de efendimiz var sadece...
Kolunu kaldırıyor ve parmağıyla beni gösteriyor.
Ayağa kalkıyorum, ama öyle yorumlmuşum ki ayakta duramıyorum.
Su yolunu gösteriyor bana, ezan sesleri geliyor o anda her bir yanda...
Sanki abdest al da, namazını kıl der gibi...
Biri görünüyor uzaklardan...
Öyle namaz kılına kadar beni izleyen biri o...
Namazım bitiyor, sisli ve puslu hava biraz durulaşıyor...
"Evet" diyorum, gözyaşları içinde....
"Bu efendimiz" diyorum gözyaşalarımın her bir damlası dudklarımda..
Selamlar olsun sana Ey Resul...Selamlar olsun sana Ya Nebi"...
Şükürler olsun sana Ey Rabbim, gözlerim kör olacaksa olsun artık bu saatten sonra...
Gözlerim bu hasretliği yok etti ya ne de olsa...
Anam da, babam da, bu gözlerim de feda olsun ona"....
Biri görünüyor uzaklardan...
Selamıma cevap verircesine el sallıyor...
Nedense yüzünde peçe var ve hiç konuşmuyor.
Beyaz atını şahlandırıyor ve kayboluyor sahra çöllerinden...
O gidiyor, o her gittikçe "dur, beni de al efendim" diyorum.
Belki de beni duyuyor, ama zamanını bekliyor.
Yer de bir kağıt var uçuşur gibi..
Neyin nesiydi ki az önce yoktu ortalık da...
Galiba efendimizden bana kalan tek şeydi bu kağıtta yazılan yazı...
Bakıyorum yazıya ve gözyaşlarına boğuluyorum o anda...
İçinde şu Hadis-i şerif bulunmakta:
'ALLAH'ı anarken, ALLAH korkusu ile gözünden yaş akana, kıyamette azap olmaz.'
HZ. MUHAMMED (S.A.V.)